Forklift - Mertcan Köseoğlu
Geçmişten
Günümüze Lojistik ve Forklift’in Lojistikteki Önemi
Her ne kadar geçmişten bu güne insanların ihtiyaçları; gerek miktar, gerek boyut, gerek çeşitlilik anlamında farklılık gösterse de, sürekli bir artış halinde ilerlemiştir. Bunun dayanağı olarak, teknolojinin gelişmesi, sosyokültürel etkenler ve insanların bu tür gelişmelere ayak uydurmaya çalışması gösterilebilir.
Taşımacılık geçmişte de vardı, günümüzde de devam ediyor ve gelecekte de devam edecektir. Bunun asıl sebebi, arz-talep doğrultusunda bitmeyen bir akış olmasıdır. Geçmişe baktığımızda bırakın ülkeler arası ticareti, insanlar gerek komşuluk ilişkilerinde olsun, gerek basit bir ihtiyaçlarını tedarik etmek amacıyla bile lojistik aktivitelerini gerçekleştiriyorlardı. Misal; en temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan suyu elde etmek, elde edilen suyun ihtiyaç halinde kullanılması için taşınması ve hatta stoklanması, ciddi değişikliklere uğrasa da prensip olarak temelde aynı mantığa dayanıyor. Aslında günümüzde kullandığımız birçok lojistik terimi geçmişte çoktan bulunmuş, uygulanmış, temelde çok detay içermeyen ve basit prensiplerden oluşuyordu. Buna verilebilecek örnek; ürünleriniİngiltere’den İspanya’ya taşımak isteyen bir tüccarın taşıma için kullanabileceği, kendisine ait bir gemisinin olmaması, ve gemisi olan bir başka tüccara komisyon vererek ürünlerinin taşınmasını istemesi, ve buna benzer örnekler aslında günümüz 3PL teriminin temellerini oluşturmuştu.
Bunlar bir yana, ürünlerin (eğer gemi ile taşınacaksa) gemiye yüklenmesi, ürünlerin gemiden boşaltılması gibi belirli işlemler de taşımacılığın önemli unsurlarından sayılabilirdi ve bunun temelinde insan gücü yatıyordu. Bu da günümüze kıyasla bu işlemlerin daha çok zaman gerektirdiğine ve hata oranlarının daha fazla olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Günümüze baktığımızda bu bağlamda insan gücüne duyulan ihtiyaç, teknolojinin gelişmesiyle birlikte azalmış olsa da insana duyulan ihtiyaç bitmemiştir. El ile taşınan ürünler, makineleşme ile birlikte daha güvenli ve daha basit bir şekilde gerçekleştirilmekte. Zamandan kazanılan tasarrufta bunun artıları arasında sayılabilir.
İnsan eliyle taşınması
güç, ağır ürünlerin depo içinde ya da dışında farklı bir alana taşınmasını, ya
da depo içerisindeki raflara düzenli ve güvenli bir şekilde istiflenmesini
kolaylaştırmak amacıyla kullanılan araçtır.
Forklift Aracını Herkes Kullanabilir mi ?
Fiziksel anlamda bir sorunu olmayan bay / bayan herkesin operatör belgesine sahip olması halinde kullanabileceği bir araçtır. Birçok kişiye göre depo içi çalışma aktiviteleri bir bayan için zorlayıcı gelebilir. Yükleme, boşaltma işlemleri algısal olarak bir erkeğin iş gücüne ihtiyaç duyulan fiziksel özelliklere dayanıyor. Bunun en basit örneği, ev taşırken eşyaları taşıyan işçinin erkek olması, evimize gelen damacana suyu taşıyan çalışanın erkek olması ve buna benzer durumlardır aslında bizi bu yanılgı içine atan. İşte bu noktada teknolojinin gücünü kullanan insanoğlu kadın – erkek ayrımını belirli alanlarda minimum seviyeye indirmeyi başarıyor.
Forklitler; akülü, benzinli, mazotlu, LPG’li, kullanım yerine ve amacına göre fiziksel farklılıklara sahip olabilir. (boyut, ulaştırabilirliği vs..) Yani standart bir depo içinde kullanılan forklift ile limanda daha büyük ve ağır yükleri taşıyan aracın fiziksel donanımının aynı olmasını bekleyemeyiz. Bu durum da; yapılan işin büyüklüğüne göre risk oranını arttırdığı için, firmalar operatörlerini seçerken daha dikkatli olmak durumundalar.
Sonuç olarak, tedarik zinciri kendi içerisinde çok kapsamlı ve dikkate değer unsurları içerisinde barındırmakta. Her bir noktanın kendi içerisindeki işleyişi için gerekli olan teknik ve donanımsal gücün bir başka nokta ile (tedarikçi, toptancı, perakendeci vs) bağlantısında önemli bir rolü vardır. Forkliftlerin de gerek depo, gerek depo dışı tüm aktivitelerinin doğru ve efektif şekilde kullanılmasının, bu zincire sağladığı katkı yadsınamaz. (Zaman, süreç, kolaylık..)
İleride işin hangi sürecinde görev alırsak alalım; sipariş ettikleri ürünlerin kutularını açtıklarında mutlu olan insanların yüzlerindeki gülümseme, acil organ nakli bekleyen insanlara verilen lojistik hizmetiyle onların yaşama tutunması arasında bir köprü görevi görmek anlamında neye hizmet ettiğimizi bilmenin ve insanlara bunu doğru bir şekilde aktarmanın yaratacağı ‘’lojistiğe gerçekten ihtiyaç var’’ farkındalığına en büyük desteği verecektir.
Her ne kadar geçmişten bu güne insanların ihtiyaçları; gerek miktar, gerek boyut, gerek çeşitlilik anlamında farklılık gösterse de, sürekli bir artış halinde ilerlemiştir. Bunun dayanağı olarak, teknolojinin gelişmesi, sosyokültürel etkenler ve insanların bu tür gelişmelere ayak uydurmaya çalışması gösterilebilir.
Taşımacılık geçmişte de vardı, günümüzde de devam ediyor ve gelecekte de devam edecektir. Bunun asıl sebebi, arz-talep doğrultusunda bitmeyen bir akış olmasıdır. Geçmişe baktığımızda bırakın ülkeler arası ticareti, insanlar gerek komşuluk ilişkilerinde olsun, gerek basit bir ihtiyaçlarını tedarik etmek amacıyla bile lojistik aktivitelerini gerçekleştiriyorlardı. Misal; en temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan suyu elde etmek, elde edilen suyun ihtiyaç halinde kullanılması için taşınması ve hatta stoklanması, ciddi değişikliklere uğrasa da prensip olarak temelde aynı mantığa dayanıyor. Aslında günümüzde kullandığımız birçok lojistik terimi geçmişte çoktan bulunmuş, uygulanmış, temelde çok detay içermeyen ve basit prensiplerden oluşuyordu. Buna verilebilecek örnek; ürünleriniİngiltere’den İspanya’ya taşımak isteyen bir tüccarın taşıma için kullanabileceği, kendisine ait bir gemisinin olmaması, ve gemisi olan bir başka tüccara komisyon vererek ürünlerinin taşınmasını istemesi, ve buna benzer örnekler aslında günümüz 3PL teriminin temellerini oluşturmuştu.
Bunlar bir yana, ürünlerin (eğer gemi ile taşınacaksa) gemiye yüklenmesi, ürünlerin gemiden boşaltılması gibi belirli işlemler de taşımacılığın önemli unsurlarından sayılabilirdi ve bunun temelinde insan gücü yatıyordu. Bu da günümüze kıyasla bu işlemlerin daha çok zaman gerektirdiğine ve hata oranlarının daha fazla olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Günümüze baktığımızda bu bağlamda insan gücüne duyulan ihtiyaç, teknolojinin gelişmesiyle birlikte azalmış olsa da insana duyulan ihtiyaç bitmemiştir. El ile taşınan ürünler, makineleşme ile birlikte daha güvenli ve daha basit bir şekilde gerçekleştirilmekte. Zamandan kazanılan tasarrufta bunun artıları arasında sayılabilir.
Gelişen teknoloji beraberinde insanların kendilerinin
daha fazla geliştirmesi gerçeğini de gün yüzüne çıkardı. Yani, en kötüsü de;
elindeki teknolojiyi kullanacak donanıma sahip olmayan ve teknolojinin sağladığı
faydaları efektif bir şekilde kullanamayan insan modeli olurdu herhalde.
‘’Aslında gelişen teknolojiye ayak uydurmak ‘’ diye bahsettiğim konu bununla alakalıydı biraz da.
Tüm Dünya’nın yaşam tarzını değiştiren bu gelişmeler tabi ki lojistik alanda da köklü değişikliklere sebebiyet verdi. Ürünlerin üretimden; ambalajlanma yöntemine, ürünlerin stoklandığı yerin fiziksel özelliklerine, ürünlerin taşınma şekillerine, ürünlerin güvenle muhafaza edilmesine ve son alıcıya kadar olan süreçte karşılaşılabilecek sorunlarla nasıl baş edilmesi gerektiğine kadar olan tüm bu süreçte bu değişikliğin birer parçasıdır. Tıpkı, yüklenmeyi bekleyen ürünlerin açık alandan daha korunaklı gözetim altında tutulabilen yerlere nakledilmesi, elle taşınan; yüklenen ürünlerin günümüzde forklift, transpalet gibi cihazlar aracılığıyla taşınmasına dönüşmesi gibi…
Peki, Forkliftnedir ?
‘’Aslında gelişen teknolojiye ayak uydurmak ‘’ diye bahsettiğim konu bununla alakalıydı biraz da.
Tüm Dünya’nın yaşam tarzını değiştiren bu gelişmeler tabi ki lojistik alanda da köklü değişikliklere sebebiyet verdi. Ürünlerin üretimden; ambalajlanma yöntemine, ürünlerin stoklandığı yerin fiziksel özelliklerine, ürünlerin taşınma şekillerine, ürünlerin güvenle muhafaza edilmesine ve son alıcıya kadar olan süreçte karşılaşılabilecek sorunlarla nasıl baş edilmesi gerektiğine kadar olan tüm bu süreçte bu değişikliğin birer parçasıdır. Tıpkı, yüklenmeyi bekleyen ürünlerin açık alandan daha korunaklı gözetim altında tutulabilen yerlere nakledilmesi, elle taşınan; yüklenen ürünlerin günümüzde forklift, transpalet gibi cihazlar aracılığıyla taşınmasına dönüşmesi gibi…
Peki, Forkliftnedir ?
Forklift Aracını Herkes Kullanabilir mi ?
Fiziksel anlamda bir sorunu olmayan bay / bayan herkesin operatör belgesine sahip olması halinde kullanabileceği bir araçtır. Birçok kişiye göre depo içi çalışma aktiviteleri bir bayan için zorlayıcı gelebilir. Yükleme, boşaltma işlemleri algısal olarak bir erkeğin iş gücüne ihtiyaç duyulan fiziksel özelliklere dayanıyor. Bunun en basit örneği, ev taşırken eşyaları taşıyan işçinin erkek olması, evimize gelen damacana suyu taşıyan çalışanın erkek olması ve buna benzer durumlardır aslında bizi bu yanılgı içine atan. İşte bu noktada teknolojinin gücünü kullanan insanoğlu kadın – erkek ayrımını belirli alanlarda minimum seviyeye indirmeyi başarıyor.
Forklitler; akülü, benzinli, mazotlu, LPG’li, kullanım yerine ve amacına göre fiziksel farklılıklara sahip olabilir. (boyut, ulaştırabilirliği vs..) Yani standart bir depo içinde kullanılan forklift ile limanda daha büyük ve ağır yükleri taşıyan aracın fiziksel donanımının aynı olmasını bekleyemeyiz. Bu durum da; yapılan işin büyüklüğüne göre risk oranını arttırdığı için, firmalar operatörlerini seçerken daha dikkatli olmak durumundalar.
Sonuç olarak, tedarik zinciri kendi içerisinde çok kapsamlı ve dikkate değer unsurları içerisinde barındırmakta. Her bir noktanın kendi içerisindeki işleyişi için gerekli olan teknik ve donanımsal gücün bir başka nokta ile (tedarikçi, toptancı, perakendeci vs) bağlantısında önemli bir rolü vardır. Forkliftlerin de gerek depo, gerek depo dışı tüm aktivitelerinin doğru ve efektif şekilde kullanılmasının, bu zincire sağladığı katkı yadsınamaz. (Zaman, süreç, kolaylık..)
İleride işin hangi sürecinde görev alırsak alalım; sipariş ettikleri ürünlerin kutularını açtıklarında mutlu olan insanların yüzlerindeki gülümseme, acil organ nakli bekleyen insanlara verilen lojistik hizmetiyle onların yaşama tutunması arasında bir köprü görevi görmek anlamında neye hizmet ettiğimizi bilmenin ve insanlara bunu doğru bir şekilde aktarmanın yaratacağı ‘’lojistiğe gerçekten ihtiyaç var’’ farkındalığına en büyük desteği verecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder